Metrobüs Kazası Dezenformasyonu

İstanbul Avcılar Şükrübey metrobüs durağında 9 Eylül 2022 tarihinde metrobüs kazası meydana geldi. Olay yerine yardım ekiplerinin yanı sıra gönüllüler de ulaştı. Kısa sürede metrobüs kazanın görüntüleri sosyal medyada yayıldı. Paylaşılan görüntüler arasında bir video diğerlerinden oldukça farklıydı. Çünkü görüntülerdeki Sudem Belli adlı genç “AK Parti Avcılar olarak kaza yerindeyiz. İki metrobüs kafa kafaya çok feci bir şekilde çarpıştı. Binlerce yaralı, sayısı belli olmayacak kadar ölü var. İBB yetkililerine buradan sesleniyoruz. Bu canların hesabını kime nasıl vereceksiniz?” diyordu. Olayın ilk anlarında, henüz durum tam manasıyla tespit edilememişken ve yetkililer resmi bir açıklamada bulunmamışken infial yaratacak bu açıklamanın yapılması fazlasıyla tepki çekti. İlerleyen saatlerde İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri’nin sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Avcılar’daki kazada ne yazık ki 85 yaralımız var. Yolcularımızın tedavileri devam ediyor, yakından takip ediyoruz. Şimdilik hayati tehlikesi olan yolcumuz bulunmuyor.” ifadelerine yer verildi. Sosyal medyada yayılan görüntülerin aksine binlerce ölü yoktu hatta hayati riski olan bir yolcu da yoktu. Bu durum teselli verse de oluşan panik havasının dağılması zaman aldı. İnsan hayatı, bir partinin siyasi rekabetine konu oldu ve bu olay propaganda için kullanıldı. Videoda açıkça dezenformasyon yapıldı. Kriz anlarında, normal şartlardan daha da hassas davranılması gerekirken bilgi kirliliği, bir partinin siyasi hesaplarına malzeme edildi. Ak Parti sosyal medyadan “Videoda arkadaşımız elem ve keder içerisinde sehven hatalı cümle kullanmıştır. Ak gençlik olarak milletimizin sağlığı, güvenliği her zaman önceliğimiz olmuştur. Yaşanan yanlış anlaşılma için üzgünüz.” mesajıyla özür dilese de yapılan dezenformasyon sebebiyle kazada yaralananların yakınları, korku ve panik dolu saatler geçirdiler.

Sosyal medyada haber yayılımının yoğun tartışıldığı günlerde kimine göre “Sansür Yasası” kimi ne göre “Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi” olarak bilinen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 8 Ekim 2022 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle kamuoyunda günlerce tartışıldı. Bu kanunun en çok tartışılan maddesi ise “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” dır. Buna göre “Madde 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” ifadesiyle gazeteciler başta olmak üzere sosyal medya kullanıcılarının 3 yıla kadar hapis cezası almasının önü açılmış oldu. Misenformasyon ve dezenformasyoun sosyal medyada yayılım hızı ve etki alanının genişliği düşünüldüğünde elbette yaptırımların olması gereklidir. Ancak endişe, korku, panik gibi soyut ve muğlak durumların nasıl tesit edileceği, tespit edilse dahi ne ölçüde adil değerlendirileceği net değildir. Üstelik hapis cezası ağır bir yaptırım türüdür. Keza metrobüs kazası dezenformasyonu için söz konusu kanunun 29. Maddesinin uygulanması istenildi. Sudem Belli adlı gencin 18 yaşında oluşu ve dezenformasyonun varacağı boyutları öngörememesi kamuoyunun tepkisini sönümledi. Ancak bu durum, benzer bir olayda kanunun kişiye ve/veya durumlara göre nasıl esneyebileceğini de göstermiş oldu. Hapis cezası gibi ağır bir ceza yerine “yanlış bilgiye” karşı toplumu bilinçlendirmenin, doğrulama mekanizmaları kurmanın daha makul bir çözüm olacağını düşünüyorum.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/10/20221018-1.htm

https://www.youtube.com/watch?v=IL0rOET8wtc .

Görsel : WordPress

Yorum bırakın

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın