Rusya-Ukrayna Dezenformasyon Savaşı

2022 yılının şüphesiz en etkileyici olayı Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıydı. Aynı ırktan, aynı tarihten gelen iki komşu ülkenin savaşması, ihtimallerin en düşüğüydü. Savaşın ilk şoku atlatılınca stratejik hamleler peş peşe geldi. Rusya’nın Ukrayna alt yapısını bombalaması Ukrayna’nın dünya ile iletişiminin kopmasına neden oldu. Ukraynalılar güvenli alanlara ulaşım ve yardımlaşma amacıyla birbirleriyle Telegram üzerinden haberleşiyorlardı. Başlarda Telegram gruplarında tanıdık tanımadık çok sayıda insanın alınmasının bir sakıncası görülmüyordu. Fakat zamanla bu gruplar, misenformasyon ve dezenformasyonun kaynağı haline geldi. Savaşın ilk günlerinde Ukraynalı askerlerin silah bıraktıkları, teslim olduklarına dair görüntüler paylaşıldı. Sonraki günlerde ise Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenski’nin ordusuna teslim olma çağrısı yaptığı dezenformasyonu yayıldı. Ukrayna’nın devlet televizyonu kanal 24 hacklendi ve canlı yayında Zelenski’nin “Silahlarınızı bırakıp ailelerinizin yanına dönmenizi talep ediyorum. Bu savaşta ölmemelisiniz. Yaşamanızı talep ediyorum, ben de aynısını yapacağım” ifadelerinin geçtiği bir video paylaşıldı. Ukrayna devlet televizyonu yetkilileri Facebook üzerinden kanalın hacklendiğini açıklasa da video milyonlarca insana ulaştı. Bunun sahada nasıl bir yansıması olduğu kestirmek zor ancak her savaşın psikolojik bir boyutu var. Moral ve motivasyona sahip olan taraf üstünlüğü elde eder. Dezenformasyon yöntemlerinin bir diğer örneği ise eski savaş videolarının veya savaş oyunlarından düzenlenen videoların dolaşıma sokulmasıydı. Bu tarz videolar temelde halkta panik ve korku oluşturmayı amaçlar. Bilgi iletişim teknolojilerinin tıpkı bir silah gibi savaşlarda etkin kullanılması alışıldık bir durum olsa da Rusya- Ukrayna savaşında kullanılan dezenformasyon çeşitleri, bunların devlet stratejisi olarak öncelikli planlanması savaş literatürü açısından yeni bir durum. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalden çok önce boot hesaplar ile Ukraynalıların kimliliğine bürünerek işgale zemin hazırlayacak dijital içerikler oluşturması, savaşta bazı Rus askerlerinin sanki Ukraynalı askerlermişçesine propaganda ve misenformasyon yapması taktiksel açıdan önemliydi. Çünkü Ukrayna devleti, hem dünyaya hem de kendi halkına doğruları ulaştırmak bir yandan savaşırken diğer yandan dezenformasyonla mücadele etmek zorunda kaldı. Öte yandan Ukrayna’da dezenformasyon yaptı. Ukrayna resmi kaynakları, öldürülen Rus askerlerinin sayılarını, imha edilen ekipmanları gerçek rakamları çarpıtarak normalin çok üstünde yayınladı. Ukrayna dezenformasyonlarının Rus kamuoyunda etkili olması, Rusya’nın ülkedeki Youtube gibi ABD menşeli teknoloji şirketlerini yasaklamasına kadar çeşitli önlemlerin alınmasına neden oldu. Her iki ülke de kendini daha güçlü, rakibini daha zayıf gösterip psikolojik üstünlüğü kazanmak için uğraştı. Bu hamleler; propaganda, misenformasyon,  dezenformasyon ve algı yöntemiydi. Geleneksel savaş yöntemlerinin dışında kalan bu hamleler sebebiyle Rusya-Ukrayna savaşı dijital savaş ya da hibrit savaş diye adlandırıldı. Halen küçük çapta olsa da devam eden savaşın en net sonucu, devletlerin dezenformasyonun boyutlarıyla yüzleşmesidir. Tıpkı 2. dünya savaşında radyoların bir araç olarak kullanılması gibi Rusya-Ukrayna savaşında da dezenformasyon elverişli bir yöntem olarak kullanıldı. Böylece kitleleri kontrol edebilmek adına çarpıtma, yalan, yanlış bilginin kullanımının özetle dezenformasyonun en az propaganda kadar etkili olduğu keşfedildi.

https://www.indyturk.com/node/485636/d%C3%BCnya/ukraynan%C4%B1n-hacklenen-devlet-televizyonunda-zelenskinin-sahte-teslim-olun-mesaj%C4%B1 http://www.verigazeteciligi.com/rusyanin-ukraynaya-karsi-savasinin-arkasindaki-dezenformasyon-kampanyasini-arastirmak/

https://www.voaturkce.com/a/rusya-dezenformasyon-ukrayna-savas-internet-yanlis-bilgi/6497373.html

Görsel : WordPress

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın